|
Categoría |
Turco |
Inglés |
|
Technical |
|
1 |
Technical |
ile kaplı |
lined with adj.
|
|
This tropical island has beautiful white sand beaches lined with palm trees.
Bu tropik adanın palmiye ağaçları ile kaplı güzel beyaz kumlu plajları var.
More Sentences
|
General |
|
2 |
General |
zar ile kaplı olma durumu |
filminess n.
|
|
3 |
General |
ince bir tabaka ile kaplı olma niteliği |
filminess n.
|
|
4 |
General |
avustralya'ya özgü çeşitli bodur okaliptüs ağaçları ile kaplı ağaçlık |
mallee n.
|
|
5 |
General |
avustralya'ya özgü çeşitli bodur okaliptüs ağaçları ve çalıları ile kaplı alan |
mallee n.
|
|
6 |
General |
(malezya'daki uçurtmalarla oynanan bir oyunda) tutkal ve öğütülmüş camdan oluşan aşındırıcı tabaka ile kaplı uçurtma ipi |
glass string n.
|
|
7 |
General |
yağ ile kaplı olma |
oiliness n.
|
|
8 |
General |
deniz kabukları ile kaplı olma |
shelliness n.
|
|
9 |
General |
üstü yağ tabakası ile kaplı su |
sleek n.
|
|
10 |
General |
ile kaplı olmak |
be encased in v.
|
|
11 |
General |
ile kaplı olmak (kalınca bir tabaka) |
be encrusted with v.
|
|
12 |
General |
ile kaplı olmak |
be thick with v.
|
|
13 |
General |
toz ile kaplı olmak |
be covered with dust v.
|
|
14 |
General |
toz ile kaplı olmak |
be covered in dust v.
|
|
15 |
General |
zar ile kaplı |
filmy adj.
|
|
16 |
General |
tutkal ile kaplı |
gummy adj.
|
|
17 |
General |
tahta şeritler ile kaplı olan |
lathed adj.
|
|
18 |
General |
sulu kar ile kaplı |
sleeted adj.
|
|
19 |
General |
salya ile kaplı olan |
slobbered adj.
|
|
|
20 |
General |
ile kaplı |
foiled with adj.
|
|
21 |
General |
pano ile kaplı |
boarded adj.
|
|
22 |
General |
tahta ile kaplı |
boarded adj.
|
|
23 |
General |
yağ ile kaplı |
oil-coated adj.
|
|
24 |
General |
petrol ile kaplı |
oil-coated adj.
|
|
25 |
General |
hasır işi ile kaplı |
twiggen adj.
|
|
26 |
General |
… ile kaplı |
awash adj.
|
|
27 |
General |
(toprak, kar) ile kaplı |
banked adj.
|
|
28 |
General |
asma ağaçları ile kaplı |
vine-clad adj.
|
|
29 |
General |
karaçalı ile kaplı |
whinny adj.
|
|
30 |
General |
dikenli katırtırnağı ile kaplı |
whinny adj.
|
|
31 |
General |
kutu ile kaplı |
boxed adj.
|
|
32 |
General |
kutu ile kaplı |
boxed-in adj.
|
|
33 |
General |
sis bulutları ile kaplı |
mistful adj.
|
|
34 |
General |
yumurta akı ile kaplı |
glaireous adj.
|
|
35 |
General |
yeşil bitki örtüsü ile kaplı |
green adj.
|
|
36 |
General |
... ile kaplı |
-grown adj.
|
|
37 |
General |
beşten daha fazla ince levha ile kaplı bir iç yüzü olan (kemer) |
multifoil adj.
|
|
38 |
General |
yağlı bileşik ile kaplı |
oiled adj.
|
|
39 |
General |
saz ile kaplı |
rushed adj.
|
|
|
40 |
General |
(madde) ile kaplı anlamı veren bir kombinasyon |
-covered adj.
|
|
41 |
General |
tüyler ile kaplı |
featheriness adj.
|
|
42 |
General |
tüyler ile kaplı |
featherweight adj.
|
|
43 |
General |
parıltı ile kaplı |
filmy adj.
|
|
44 |
General |
film ile kaplı |
filmy adj.
|
|
45 |
General |
kir ile kaplı |
filthy adj.
|
|
46 |
General |
sabun bezi ile kaplı |
flanneled adj.
|
|
47 |
General |
tüyler ile kaplı |
fledge [obsolete] adj.
|
|
48 |
General |
tüyler ile kaplı |
fledgy adj.
|
|
49 |
General |
tüyler ile kaplı |
flidge adj.
|
|
50 |
General |
un ile kaplı |
floury adj.
|
|
51 |
General |
çiy ile kaplı |
rorulent adj.
|
|
52 |
General |
çiy ile kaplı |
rory [obsolete] adj.
|
|
53 |
General |
ince ipeksi tüyler ile kaplı |
serricated adj.
|
|
54 |
General |
dışkı ile kaplı |
sharny adj.
|
|
55 |
General |
çalılar ile kaplı |
shrubby adj.
|
|
56 |
General |
kabuk ile kaplı |
crustated adj.
|
|
57 |
General |
… ile kaplı anlamına gelen son ek |
-crusted adj.
|
|
58 |
General |
salya ile kaplı |
slabbery adj.
|
|
59 |
General |
levha ile kaplı |
slabbery adj.
|
|
60 |
General |
salyangozlar ile kaplı |
snaily adj.
|
|
61 |
General |
çimler ile kaplı |
soddy adj.
|
|
62 |
General |
çukurlar ile kaplı |
pockarred adj.
|
|
63 |
General |
çukurlar ile kaplı |
pock-arred [dialect] [uk] adj.
|
|
64 |
General |
çukurlar ile kaplı |
pock-fretten adj.
|
|
65 |
General |
çukurlar ile kaplı |
pock-pitted adj.
|
|
66 |
General |
kurum ile kaplı |
sootish adj.
|
|
67 |
General |
is ile kaplı |
sootish adj.
|
|
68 |
General |
pullar ile kaplı |
squamaceous adj.
|
|
69 |
General |
küçük pullar ile kaplı |
squamellate adj.
|
|
70 |
General |
pulcuklar ile kaplı |
squamellate adj.
|
|
71 |
General |
pullar ile kaplı |
squamoid adj.
|
|
72 |
General |
pullar ile kaplı |
squamose adj.
|
|
73 |
General |
pul ile kaplı |
squamose adj.
|
|
74 |
General |
sarkıtlar ile kaplı |
stalactic adj.
|
|
75 |
General |
damla taşlar ile kaplı |
stalactic adj.
|
|
76 |
General |
sarkıtlar ile kaplı |
stalactical adj.
|
|
77 |
General |
damla taşlar ile kaplı |
stalactical adj.
|
|
78 |
General |
sarkıtlar ile kaplı |
stalactital adj.
|
|
79 |
General |
damla taşlar ile kaplı |
stalactital adj.
|
|
|
80 |
General |
sarkıtlar ile kaplı |
stalactitic adj.
|
|
81 |
General |
damla taşlar ile kaplı |
stalactitic adj.
|
|
82 |
General |
sarkıtlar ile kaplı |
stalactitical adj.
|
|
83 |
General |
damla taşlar ile kaplı |
stalactitical adj.
|
|
84 |
General |
samanlar ile kaplı |
strawed adj.
|
|
85 |
General |
hasır ile kaplı |
strawed adj.
|
|
86 |
General |
orman ile kaplı |
sylvatic adj.
|
|
87 |
General |
orman ile kaplı |
sylvestrian adj.
|
|
88 |
General |
ince bir tabaka ile kaplı şekilde |
filmily adv.
|
|
89 |
General |
çiy ile kaplı |
dewy adv.
|
|
90 |
General |
yeşil bitki örtüsü ile kaplı bir şekilde |
greenly adv.
|
|
91 |
General |
… ile kaplı |
below prep.
|
|
92 |
General |
ile kaplı |
beneath prep.
|
|
Phrasals |
|
93 |
Phrasals |
ile kaplı olmak |
buzz with v.
|
|
Industry |
|
94 |
Industry |
tesviye ve perdahlama için kullanılan, toz cam gibi aşındırıcı bir malzeme ile kaplı sert kağıt |
glasspaper n.
|
|
Technical |
|
95 |
Technical |
toz boya ile kaplı |
powder coated n.
|
|
96 |
Technical |
krom ile kaplı nesne |
chrome n.
|
|
97 |
Technical |
(havalandırma sistemi) koruyucu ızgara veya süs ızgarası ile kaplı bir hava çıkış deliği |
grill n.
|
|
98 |
Technical |
(havalandırma sistemi) koruyucu ızgara veya süs ızgarası ile kaplı bir hava çıkış deliği |
grille n.
|
|
99 |
Technical |
üstü bağlanık altın tabakası ile kaplı nispeten ucuz pirinç benzeri metal |
filled gold n.
|
|
100 |
Technical |
babit metal ile kaplı (yatak) |
babbitt lined adj.
|
|
101 |
Technical |
mum ile kaplı |
waxy adj.
|
|
102 |
Technical |
toz ile kaplı |
dusty adj.
|
|
103 |
Technical |
yün ile kaplı |
woolly adj.
|
|
104 |
Technical |
yün ile kaplı |
wooly adj.
|
|
105 |
Technical |
toprak ile kaplı |
lutose adj.
|
|
106 |
Technical |
kil ile kaplı |
lutose adj.
|
|
Textile |
|
107 |
Textile |
saten ile kaplı |
satin adj.
|
|
Construction |
|
108 |
Construction |
sıva veya alçı ile kaplı şey |
pargetory n.
|
|
109 |
Construction |
kayrak taşı ile kaplı çatı |
slate roof n.
|
|
110 |
Construction |
taş ile kaplı |
revetted adj.
|
|
111 |
Construction |
sıva ile kaplı (duvar) |
sealed adj.
|
|
Medical |
|
112 |
Medical |
antimikrobiyal madde ile kaplı kateter |
antimicrobial-impregnated catheter n.
|
|
113 |
Medical |
antiseptik madde ile kaplı kateter |
antiseptic-impregnated catheter n.
|
|
114 |
Medical |
sinovyal membran ile kaplı |
synovial adj.
|
|
Anatomy |
|
115 |
Anatomy |
salgı vb. maddeleri taşıyan epitel hücre ile kaplı vücut kanalı |
channel n.
|
|
116 |
Anatomy |
yüz kemiğindeki geniz boşluğuna bitişik ve mukoza zarı ile kaplı sinüs çiftlerinden her biri |
nasal sinus n.
|
|
117 |
Anatomy |
göz küresi ve göz çukuru arasındaki hassas zar veya bağdoku ile kaplı olan lenfatik boşluk |
tenonian n.
|
|
118 |
Anatomy |
göz küresi ve göz çukuru arasındaki hassas zar veya bağdoku ile kaplı olan lenfatik boşluk |
tenonian capsule n.
|
|
119 |
Anatomy |
miyelin kılıfı ile kaplı sinir lifi |
medullated nerve fiber n.
|
|
Gastronomy |
|
120 |
Gastronomy |
tereyağı ve pudra şekerinden yapılmış bir dolgu ile doldurulmuş, çikolata kaplı bir tatlı |
nanaimo bar n.
|
|
121 |
Gastronomy |
şekerli beyaz karışım ile kaplı |
frosted n.
|
|
122 |
Gastronomy |
baharatlı ve acılı bir et yemeği ile kaplı bir tür hamburger |
chiliburger n.
|
|
123 |
Gastronomy |
tuzlu kraker, milföy veya başka bir tabanın üzerine çırpılmış yumurta beyazı ve kaynatılmış şeker şurubu karşımı konan ve fırında esmerleştirilen, şekerli beyaz bir karışım ile kaplı kurabiye |
marguerite n.
|
|
124 |
Gastronomy |
badem ezmesi ile kaplı bir tür pandispanya |
battenburg n.
|
|
125 |
Gastronomy |
hindistancevizi parçaları ve genellikle çikolata sosu ile kaplı dondurma topu |
snowball n.
|
|
126 |
Gastronomy |
(tereyağlı ekmek kırıntıları, rendelenmiş peynir gibi malzemeler ile) çıtır kaplı |
gratine adj.
|
|
127 |
Gastronomy |
(tereyağlı ekmek kırıntıları, rendelenmiş peynir gibi malzemeler ile) çıtır kaplı |
gratinee adj.
|
|
Chemistry |
|
128 |
Chemistry |
parafin ile kaplı |
paraffiny adj.
|
|
Biology |
|
129 |
Biology |
(yosun kapsülü) yapraksı küme ile kaplı |
immersed adj.
|
|
130 |
Biology |
papilla ile kaplı |
papillate adj.
|
|
131 |
Biology |
çıkıntılar ile kaplı |
papillate adj.
|
|
132 |
Biology |
kabarcıklar ile kaplı |
papillate adj.
|
|
133 |
Biology |
papilla ile kaplı |
papillated adj.
|
|
134 |
Biology |
çıkıntılar ile kaplı |
papillated adj.
|
|
135 |
Biology |
kabarcıklar ile kaplı |
papillated adj.
|
|
136 |
Biology |
küçük papillalar ile kaplı |
papillulate adj.
|
|
137 |
Biology |
küçük kabarcıklar ile kaplı |
papillulate adj.
|
|
138 |
Biology |
küçük çıkıntılar ile kaplı |
papillulate adj.
|
|
139 |
Biology |
çukurcuklar ile kaplı yüzeyi olan |
scrobiculate adj.
|
|
140 |
Biology |
çukurcuklar ile kaplı yüzeyi olan |
scrobiculated adj.
|
|
Astronomy |
|
141 |
Astronomy |
yüzeyleri hidroklorik asit okyanusları ile kaplı varsayımsal ötegezegenler |
chlorine planet n.
|
|
Zoology |
|
142 |
Zoology |
kılıf ile kaplı içi boş boynuzları olan geviş getiren hayvanlara verilen ad |
tubicorn n.
|
|
143 |
Zoology |
kemikleşmiş, sertleşmiş tabakalar, pullar vs. ile kaplı olan (hayvan) |
cataphracted adj.
|
|
144 |
Zoology |
uzun tüyler ile kaplı |
long-haired adj.
|
|
145 |
Zoology |
tüyler ile kaplı |
fledged adj.
|
|
146 |
Zoology |
post ile kaplı |
fleeced adj.
|
|
147 |
Zoology |
yüzeyi ince çiy tabakası ile kaplı olan |
rorulent adj.
|
|
148 |
Zoology |
(bazı balıklar) kemikli plakalar ile kaplı olan |
cuirassed adj.
|
|
149 |
Zoology |
pullar ile kaplı |
squamigerous adj.
|
|
Botanic |
|
150 |
Botanic |
yapraksız sapları balmumu ile kaplı bir meksika çalısı |
candelilla (euphorbia antisyphilitica) n.
|
|
151 |
Botanic |
yapraksız sapları balmumu ile kaplı bir meksika çalısı |
candellila n.
|
|
152 |
Botanic |
abd'nin güneydoğusunda yetişen dut benzeri meyveleri mum ile kaplı olan ağaççık |
candle-tree n.
|
|
153 |
Botanic |
abd'nin güneydoğusunda yetişen dut benzeri meyveleri mum ile kaplı olan ağaççık |
wax myrtle n.
|
|
154 |
Botanic |
gövdesinin alt kısmı kalın gri ağaç kabuğu ile kaplı uzun boylu bir avustralya ağacı |
alpine ash (eucalyptus gigantea) n.
|
|
155 |
Botanic |
gövdesinin alt kısmı kalın gri ağaç kabuğu ile kaplı uzun boylu bir avustralya ağacı |
southern blue gum n.
|
|
156 |
Botanic |
abd'nin güneydoğusunda yetişen dut benzeri meyveleri mum ile kaplı olan bodur bir ağaç |
american vegetable-tallow tree (myricaceae cerifera) n.
|
|
157 |
Botanic |
abd'nin güneydoğusunda yetişen dut benzeri meyveleri mum ile kaplı olan bodur bir ağaç |
bay myrtle n.
|
|
158 |
Botanic |
abd'nin güneydoğusunda yetişen dut benzeri meyveleri mum ile kaplı olan bodur bir ağaç |
puckerbush n.
|
|
159 |
Botanic |
abd'nin güneybatısı ile kuzey meksika'da yetişen, uzun ince boru şeklinde gösterişli beyaz veya açık pembe çiçekleri olan yapraklarla kaplı yabani bir çiçek |
mirabilis longiflora n.
|
|
160 |
Botanic |
abd'nin güneybatısı ile kuzey meksika'da yetişen, uzun ince boru şeklinde gösterişli beyaz veya açık pembe çiçekleri olan yapraklarla kaplı yabani bir çiçek |
sweet four o'clock n.
|
|
161 |
Botanic |
abd'nin güneybatısı ile kuzey meksika'da yetişen, uzun ince boru şeklinde gösterişli beyaz veya açık pembe çiçekleri olan yapraklarla kaplı yabani bir çiçek |
maravilla n.
|
|
162 |
Botanic |
mavimsi beyaz bir mum tabakası ile kaplı |
pruinose adj.
|
|
163 |
Botanic |
mavimsi gri mum ile kaplı olma |
caesious adj.
|
|
164 |
Botanic |
sedir ağaçları ile kaplı (alan, orman vs.) |
cedared adj.
|
|
165 |
Botanic |
sapı veya dalı kökü ile kaplı olan |
vaginant adj.
|
|
166 |
Botanic |
yapışkan bir madde ile kaplı |
viscid adj.
|
|
167 |
Botanic |
hanımeli ile kaplı |
honeysuckled adj.
|
|
168 |
Botanic |
papilla ile kaplı |
papillose adj.
|
|
169 |
Botanic |
çıkıntılar ile kaplı |
papillose adj.
|
|
170 |
Botanic |
kabarcıklar ile kaplı |
papillose adj.
|
|
171 |
Botanic |
papilla ile kaplı |
papillous adj.
|
|
172 |
Botanic |
çıkıntılar ile kaplı |
papillous adj.
|
|
173 |
Botanic |
kabarcıklar ile kaplı |
papillous adj.
|
|
174 |
Botanic |
gelincikler ile kaplı |
poppied adj.
|
|
175 |
Botanic |
haşhaş ile kaplı |
poppied adj.
|
|
176 |
Botanic |
pulcuklar ile kaplı |
squamulose adj.
|
|
177 |
Botanic |
sert ve kıl benzeri tüyler ile kaplı |
strigose adj.
|
|
178 |
Botanic |
sert ve kıl benzeri tüyler ile kaplı |
strigous adj.
|
|
Environment |
|
179 |
Environment |
bir alanın genellikle yüzde ile ifade edilen karla kaplı bölümü |
snow cover n.
|
|
Geography |
|
180 |
Geography |
doğu rusya'nın kuzeyindeki taymir yarımadası ile yeni sibirya adaları arasında yer alan, kuzey buz denizi'nin yılın çoğunda buzlarla kaplı olan bölümü |
laptev sea n.
|
|
181 |
Geography |
kanada ile abd'nin bir bölümünü kapsayan, eskiden amerikan yerlilerince iskan edilmiş otlarla kaplı geniş bölge |
great plains of north america n.
|
|
182 |
Geography |
sürekli don bölgesinde yer alan ve hidrostatik basınç ile oluşmuş toprakla kaplı buz tepesi |
pingo n.
|
|
Geology |
|
183 |
Geology |
dip moreni ile kaplı dalgalı arazi |
till plain n.
|
|
Sport |
|
184 |
Sport |
kar tümsekleri ile kaplı olan |
moguled adj.
|
|
Photography |
|
185 |
Photography |
emülsiyon karışımı ile kaplı ve kopya ışığının rengine duyarlı olan siyah beyaz bir fotoğraf kağıdı markası |
multigrade n.
|
|
186 |
Photography |
emülsiyon karışımı ile kaplı ve kopya ışığının rengine duyarlı olan siyah beyaz fotoğraf kağıdı ile birlikte kullanılması için tasarlanmış (araç) |
multigrade adj.
|
|
Archaic |
|
187 |
Archaic |
periyodik olarak su ile kaplanan, ağaçsız, genellikle ot, su kamışı ve diğer tek çenekli bitkilerle kaplı arazi |
marish n.
|
|
Ornithology |
|
188 |
Ornithology |
ayak bileği üst üste binmiş bir dizi pul ile kaplı olan |
scutiped adj.
|
|
Entomology |
|
189 |
Entomology |
özellikle dişisi balmumu ile sıkıca kaplı, diaspididae familyasından olan böcekler |
armored scale n.
|
|
190 |
Entomology |
meyve ağaçlarına ve sera bitkilerine zarar veren, pseudococcidae familyasına mensup beyaz pudramsı bir madde ile kaplı çeşitli böceklere verilen ad |
mealy bug n.
|
|